Fransızca içindeki milieu ne anlama geliyor?
Fransızca'deki milieu kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte milieu'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki milieu kelimesi orta nokta, orta, merkez, orta, durum, vaziyet, ortam, çevre, muhit, sosyal çevre, orta, orta yer, yeraltı dünyası, (etki, vb.) alan, saha, dünya, çevre, civar, orta, ara, açık, apaçık, gün gibi ortada, ortada, ücra yer, orta yerinde, ortasında, gangster, mafya üyesi, dönem ortası, sömestr ortası, orta saha, yaz ortası, hafta ortası, kış ortası, orta yol, kültür ortamı, ortasında, ortasında, içinde, ortada, ortasında, ortasında, ortasını bulmak, yarı yolda olan, yarı yoldaki, yaz ortası, kış ortası, hafta ortasında, içinde, orta saha, hafta ortasındaki, satış, ortasında, ortasında, örgün eğitim vermek, saha, boyunca anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
milieu kelimesinin anlamı
orta nokta, ortanom masculin (d'une distance) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La ligne des 50 mètres est au milieu du terrain de football américain. |
merkez(centre) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a un point au milieu du cercle. |
orta(d'une durée) (süre) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai commencé à m'ennuyer au milieu du film. |
durum, vaziyetnom masculin (kişisel) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La vie est difficile pour lui à cause de son milieu familial. Ailevi durumu nedeniyle hayatı çok zor. |
ortam, çevre, muhitnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle est plus à l'aise dans un milieu artistique. |
sosyal çevre(environnement familial) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle vient d'un milieu très pauvre. |
orta, orta yer(partie centrale) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le garçon se tenait au centre du cercle. |
yeraltı dünyası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le témoignage de l'homme révéla des détails saisissants sur la vie au sein de la pègre. |
(etki, vb.) alan, saha(figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le premier ministre a dit que l'affaire n'était pas vraiment dans sa sphère. |
dünya(intérêts communs) (bir grup insan) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le monde de l'art est un monde étrange. Sanat dünyası garip bir yerdir. |
çevre, civar
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je suis sorti explorer les environs. |
orta, ara
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les étudiants ont écrit leurs examens de mi-trimestre. |
açık, apaçık, gün gibi ortada
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Après sa chute, les bosses sur sa tête étaient bien visibles. |
ortadalocution adverbiale (d'une route,...) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Il y avait un hérisson au milieu de la route. |
ücra yer
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Richard vit au milieu de nulle part (or: au fin fond de nulle part). |
orta yerinde, ortasında
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
gangster, mafya üyesi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le gangster a été reconnu coupable de six crimes. |
dönem ortası, sömestr ortası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
orta sahanom masculin (Football : position) (spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yaz ortasınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
hafta ortasınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kış ortasınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
orta yolnom masculin (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Vicky essaie de trouver le juste milieu entre ses engagements professionnels et sa vie de famille. |
kültür ortamınom masculin (bactéries) (biyoloji) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ortasında
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Au beau milieu de tout ce remue-ménage, Amy a perdu son sac à main. |
ortasında, içinde
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) La ferme de Josiah est située au milieu des champs de maïs dans l'est du Kansas. Il vit au milieu de montagnes de bazar qu'il a accumulé. |
ortada, ortasında
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Comment est-ce que je peux travailler au milieu de tout ce bruit ? |
ortasında
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Le Temple de Confucius est au centre de la ville. |
ortasını bulmaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tu dois trouver le juste milieu (or: le juste équilibre) entre les jeux vidéos et les devoirs. |
yarı yolda olan, yarı yoldaki
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yaz ortasılocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kış ortasılocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
hafta ortasındalocution adverbiale (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
içindelocution adverbiale (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Cette pâtisserie a de la crème anglaise au milieu. |
orta sahalocution adjectivale (Football) (spor) |
hafta ortasındakilocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
satış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les mannequins défilaient avec les dernières tendances grand public. |
ortasında
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Au milieu des gratte-ciel se trouvait une petite maison. |
ortasında
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Nous étions en train de nous disputer lorsque le téléphone a sonné. |
örgün eğitim vermek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
sahanom masculin (Football,...) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je préfère jouer milieu de terrain, mais mon frère aime jouer dans les buts. |
boyunca(temps) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Elle a quitté l'école d'infirmiers en cours d'année. |
Fransızca öğrenelim
Artık milieu'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
milieu ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.