Rusça içindeki привносить ne anlama geliyor?
Rusça'deki привносить kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte привносить'ün Rusça'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Rusça içindeki привносить kelimesi katmak, sokmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
привносить kelimesinin anlamı
katmakverb Это привносит совершенно новый уровень напряжения в данную ситуацию. Duruma bambaşka bir gerilim kattı. |
sokmakverb |
Daha fazla örneğe bakın
Вопреки популярным представлениям, упор на действие привносит особую актуальность мышлению. Sanıldığının tersine, yaratıcı fikirler acil bir ihtiyaç olduğu zaman daha çok gelir akla. |
Новые материалы привносят такие невероятные новшества, что есть веские основания надеяться, что они будут достаточно выгодными, чтобы попасть на рынок. Fakat bu yeni malzemeler inanılmaz yenilikler getiriyor. Bu malzemelerin kârlı ve piyasaya çıkacağına dair kuvvetli umutlar var. |
И также 40 миллиардов долларов, которые они привносят в мировую экономику каждый год, - это самая маленькая в процентном соотношении в мировой экономике доля, которая когда-либо была представлена рабским трудом. Ve, her sene küresel ekonomide ürettikleri 40 milyar dolar, küresel econominin köle işçiler tarafıldan yapılması çok küçük bir miktardır. |
Потому что это то, что делаю я, и если ты у меня это заберешь, что буду привносить в эти отношения я? Çünkü o benim olayım, onu da alırsan ilişkimize ne katabileceğimden emin değilim. |
Способ обработки им источников будет и должен зависеть от того, что он привносит в их изучение. Yetkelerini ele alış biçimi, onların incelenmesine ne getirdiğine bağlı olacaktır ve öyle olması gerekir. |
Уместно ли привносить в христианство языческую символику? Hıristiyanlığa pagan simgeleri sokmak doğru mu? |
Некоторые переводчики позволяют себе привносить в перевод свои личные убеждения. Bazı çevirmenler de metni renklendirmek amacıyla kişisel kanılarını çevirilerine katarlar. |
Потому что каждый раз привносит новое. Her seferinde hepsi yeni. |
Я просто сформулировал его в виде который привносит элемент человечности в ситуацию наполняет радостью все наши дни. Ben sadece bu durumu insani yola sokarak hepimizin gününü aydınlattım. |
Каждый человек, а тем более руководитель, должен привносить свои знания, убеждения, жизненный опыт, а не стараться угадывать мнение начальства. Herkes özellikle de lider, bilgisini, inançlarını, deneyimlerini masaya koymalı ve üstlerinin fikrini tahmin ederek davranmaya çalışmamalı. |
И я вижу смысл в том, что я сейчас делаю. Много света и тени привносится в рисунки. Yani aslında ne yaptığımı bildiğim zaman o noktayı görebilirim, ve ışık ile karanlık bolca içine dolar. |
Факт, который имеет значение, что я очень хорошо к тебе отношусь, Гастер, хотя профессионально, я часто поражаюсь что ты привносишь в дело. İşin gerçeği şu ki, senden hoşlanıyorum, Guster. Profesyonel olarak ne işe yaradığını merak etsem de... |
Я брала картину и привносила в неё новый, современный смысл, сообщая о проблемах, которые окружают меня в России, изображая обычных людей с интересными историями. Resmi alıp Rusya'daki çevremde bulunan meselelerden bahsederek yeni, modern anlamlar verdim, model değil ama ilginç hikâyeleri olan insanları ele alarak. |
Вы что-то привносите в воспоминания о нём. Bazen Sam'le ilgili anılarınızı güçlendirdiğinizi mi düşünüyorsunuz? |
Фильм повествует о хеви-метале в разных странах, показывая, как люди различных культур привносят нечто своё в тяжелый металл. Global Metal yeraltı kültürünün yanı sıra, farklı kültürlerden farklı insanların, heavy metal üzerindeki küreselleşme etkisini göstermeyi için hedefler. |
Это хороший пример того, как сочетание духовных практик и географических реалий привносит в жизнь определённую эмоцию и вновь позволяет ей исчезнуть. Bu ritüel, ruhani uygulama ve coğrafi gerçeklerin bir araya gelerek uzak bir duygunun hayata geçmesi ve sonra kaybolmasına güzel bir örnek. |
Оно привносит стресс в твою жизнь... Hayatını zorlaştırıyor... |
Чтобы описать эту искру, я использую слово «душа», потому что это единственное слово в английском, приближённо называющее то, что каждое дитя привносит в мир. Her bebeği odaya getirdiklerinde bu kıvılcımı tanımlamak için "ruh" kelimesini kullanırım, çünkü bu anlama yakın olan İngilizce'deki tek kelime. |
Это захватывающие, дающие свободу истины, которые привносят в нашу жизнь смысл и исполняют нас радостью и надеждой. Ayrıca bizi özgür kılar; böylece anlamlı, mutlu bir hayata ve gelecekle ilgili bir ümide sahip oluruz. |
Он привносит столько счастья, а мы все заслуживаем счастья, Гиббс. Bu beni hep çok mutlu eder ve hepimiz mutlu olmayı hak ediyoruz, Gibbs. |
Такие христиане привносят в собрание дух стабильности. Onların varlığı bulundukları cemaatin ruhi istikrarına katkıda bulunur. |
23 Мужья и жены, привносите в ваш брак мир и гармонию, соблюдая предназначенные вам Богом роли. 23 Kocalar ve eşleri, Tanrı tarafından size ayrılan rollerinizi yerine getirerek evliliğinizde barış ve uyumu sağlayın. |
Но сначала я хочу представить вам женщину которая будет привносить в шоу свою изюминку пока Роз находится в недельном отпуске. Sizi şimdi biriyle tanıştırmak istiyorum. Bu hafta Roz yokken yerine bakacak olan ve.. .. programımıza kendi zevkini katacak olan biri. |
А ещё в том, что мы привносим в него ощущение пространства. Aynı zamanda da şehre bir boyut kazandırmaktı. |
Rusça öğrenelim
Artık привносить'ün Rusça içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rusça içinde arayabilirsiniz.
Rusça sözcükleri güncellendi
Rusça hakkında bilginiz var mı
Rusça, Doğu Avrupa'nın Rus halkına özgü bir Doğu Slav dilidir. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'da resmi bir dildir ve Baltık ülkeleri, Kafkaslar ve Orta Asya'da yaygın olarak konuşulmaktadır. Rusça, Sırpça, Bulgarca, Beyaz Rusça, Slovakça, Lehçe ve Hint-Avrupa dil ailesinin Slav kolundan türetilen diğer dillere benzer kelimelere sahiptir. Rusça, Avrupa'daki en büyük ana dil ve Avrasya'daki en yaygın coğrafi dildir. Dünya çapında toplam 258 milyondan fazla konuşmacı ile en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan yedinci dil ve toplam konuşmacılar tarafından dünyanın en çok konuşulan sekizinci dilidir. Bu dil, Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir. Rusça ayrıca internette İngilizce'den sonra en popüler ikinci dildir.