Portekizce içindeki pagar ne anlama geliyor?
Portekizce'deki pagar kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte pagar'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Portekizce içindeki pagar kelimesi ödeme yapmak, ödemek, ödemek, para vermek, hesabı kapatmak, ücret ödemek, para vermek, maaş vermek, maaş ödemek, bedelini ödemek, sonuçlarına katlanmak, ödemek, vermek, çıkarıp vermek, ödemek, parayı bayılmak, paraları sökülmek, uçlanmak, parayı bayılmak, paraları sökülmek, uçlanmak, ödemek, ısmarlamak, ısmarlamak, ısmarlamak, gücü yetmek, parası yetmek, durumu el vermek, uçlanmak, ödemek, hesabı ödemek, harcamak, ödeyip bitirmek, karşılamak, katranla kaplamak, para vermek, para vermek, cezasını çekmek, rüşvet vermek, alacaklılar hesabı, suçu üzerine almak, kazıklanmak, kendi cebinden ödemek, hakettiğinden az maaş vermek, çok fazla maaş vermek, geri ödemek, servet ödemek, hesaplaşmak, ödeşmek, kefaletle serbest bırakmak/tahliye etmek, fazla ödemek, gelirinin yüzde onunu vermek, fidye ödeyerek kurtarmak, borcunu ödemek, geri ödemek, ısmarlamak, ödememek, , bahsi görme, kağıt istemek, ödemeden kaçmak, ödememek, bedelini ödemek, görmek, ısmarlamak, maaş vermek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
pagar kelimesinin anlamı
ödeme yapmak, ödemekverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Eu não tenho dinheiro. Você pode pagar? |
ödemekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Quando trouxeram a conta, ele pagou o jantar. |
para vermekverbo transitivo (remunerar) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Eu te pago cinco dólares se me disser onde ele foi. |
hesabı kapatmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Eu gostaria de pagar minha conta agora. |
ücret ödemekverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Eles lhe pagaram para redecorar sua casa. |
para vermekverbo transitivo (birisine birşey için) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Meu pai me pagou cinco libras para limpar seu carro. |
maaş vermek, maaş ödemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Parece um bom trabalho, mas quanto eles pagam? |
bedelini ödemek, sonuçlarına katlanmak(sofrer as consequências) (mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Não faça isso! Você vai pagar se fizer! |
ödemek, vermekverbo transitivo (impostos: contribuir) (vergi, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Como alguém que paga seus impostos, eu gostaria de poder opinar a respeito de como o conselho utiliza o meu dinheiro. |
çıkarıp vermek(para) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ödemek(borç) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Já faz mais de um mês que você me deve esse dinheiro. É hora de pagar. |
parayı bayılmak, paraları sökülmek, uçlanmakverbo transitivo (gündelik dil) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
parayı bayılmak, paraları sökülmek, uçlanmak(gündelik dil) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ödemekverbo transitivo (para) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Este caça-níqueis paga uma fortuna se você conseguir um jackpot. Meu fundo de aposentadoria vai pagar o suficiente para viver. |
ısmarlamak(oferecer como presente) (birisine bir şey) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ele pagou um fim de semana de spa para ela. |
ısmarlamakverbo transitivo (dar de presente) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ela pagou o almoço da amiga. Arkadaşına yemek ısmarladı. |
ısmarlamakverbo transitivo (birisine bir şey) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Você me paga uma bebida? |
gücü yetmek, parası yetmek, durumu el vermek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Não podemos pagar (or: arcar com) uma casa grande. Büyük bir ev almaya gücümüz (or: paramız) yetmiyor. |
uçlanmakverbo transitivo (dívida) (para) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ödemekverbo transitivo (fatura, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) O pai da noiva pagará a conta do casamento. |
hesabı ödemek(pagar uma conta) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
harcamak(para) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Desembolsei muito dinheiro por este computador caro. |
ödeyip bitirmek(ipotek, borç) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
karşılamakverbo transitivo (masraf, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Vinte dólares cobrem todas as despesas? Yirmi dolar bütün harcamaları karşılamaya yeter mi? |
katranla kaplamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
para vermek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Que lindo vestido! Quanto é que você pagou por ele? |
para vermek(birisine) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Eu lhe pagarei dez dólares por essa camisa. |
cezasını çekmek(figurativo, informal) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Você vai pagar pelo que me fez. Pode ter certeza! |
rüşvet vermek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
alacaklılar hesabı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
suçu üzerine almak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kazıklanmakexpressão verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kendi cebinden ödemekexpressão verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
hakettiğinden az maaş vermeklocução verbal (pagar insuficientemente) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
çok fazla maaş vermeklocução verbal (birisine) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
geri ödemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Não tenho dinheiro para pagar de volta as cinquenta libras que ele me emprestou. |
servet ödemekexpressão verbal (bir şeye) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
hesaplaşmak, ödeşmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kefaletle serbest bırakmak/tahliye etmekexpressão verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Richard pagou a fiança de seu irmão quando ele foi preso por dirigir bêbado. |
fazla ödemeklocução verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
gelirinin yüzde onunu vermeklocução verbal (kiliseye, yardım kuruluşuna) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
fidye ödeyerek kurtarmakexpressão verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
borcunu ödemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Vou te pagar de volta as 5 libras amanhã. |
geri ödemekexpressão verbal (birisine bir şeyi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Eu o paguei de volta pelas bebidas que ele nos comprou. |
ısmarlamakexpressão verbal (bebida) (birisine içki, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ödememekexpressão verbal (borç, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) A casa da família foi retomada quando eles deixaram de pagar a hipoteca. |
(baralho: ver cartas) Eu paguei para ver, e os outros jogadores tiveram que revelar sua mão. |
bahsi görme(poker) (poker oyunu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ele pagou para ver com uma mão mediana, mas acabou ganhando a rodada. |
kağıt istemekexpressão verbal (baralho: ver cartas) (iskambil) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) É minha vez e eu vou pagar para ver. |
ödemeden kaçmakexpressão verbal (borcunu, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ödememekexpressão verbal (borç) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
bedelini ödemekexpressão verbal (figurado, ser punido) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Se eu danificar o carro da minha mãe, pagarei o preço. |
görmekexpressão verbal (baralho: ver cartas) (iskambil) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Após a terceira rodada qualquer um pode pagar para ver. |
ısmarlamakexpressão verbal (içki, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Chris pagou uma cerveja para Mark. |
maaş vermekexpressão verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
Portekizce öğrenelim
Artık pagar'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.
pagar ile ilgili kelimeler
Portekizce sözcükleri güncellendi
Portekizce hakkında bilginiz var mı
Portekizce (português), Avrupa'nın İber yarımadasına özgü bir Roma dilidir. Portekiz, Brezilya, Angola, Mozambik, Gine-Bissau, Cape Verde'nin tek resmi dilidir. Portekizce, 215 ila 220 milyon anadili ve 50 milyon ikinci dil konuşanı olmak üzere toplamda yaklaşık 270 milyona sahiptir. Portekizce genellikle dünyada en çok konuşulan altıncı dil, Avrupa'da üçüncü sırada yer alır. 1997'de kapsamlı bir akademik çalışma, Portekizce'yi dünyadaki en etkili 10 dilden biri olarak sıraladı. UNESCO istatistiklerine göre, Portekizce ve İspanyolca, İngilizce'den sonra en hızlı büyüyen Avrupa dilleridir.