İtalyan içindeki scritte ne anlama geliyor?
İtalyan'deki scritte kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte scritte'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki scritte kelimesi yazı, yazı, yazılar, yazılı, daktilo edilmiş, yazılmış, yazılı metin, yazı, elyazısı, yazı yazma, yazmak, süslemek, tamamını yazmak, yazmak, (kelimenin) harflerini söylemek, eleştiri yazmak, yazmak, yazmak, (yazı) yazmak, kaleme almak, mektup yazmak, yazmak, tablete yazmak, cevap yazmak, yazışmak, mektuplaşmak, yazmak, not etmek, kaleme almak, yazmak, yazmak, kaydetmek, çabucak yazmak, hızlı hızlı yazmak/not almak, kağıda dökmek, yazmak, yazmak, listeye yazmak, göndermek, postalamak, postayla göndermek, yazılı ve yeminli ifade, yazılı ve yeminli beyan, resmi istek, talep, yazılı kayıt anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
scritte kelimesinin anlamı
yazısostantivo femminile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Riesci a leggere questa scritta? Io non conosco la lingua. |
yazısostantivo femminile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Hai visto la scritta in geroglifici su questa parete? |
yazılarsostantivo maschile (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) I suoi scritti erano soprattutto brevi articoli. |
yazılı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Se vuole annullare la polizza la preghiamo di inviarci comunicazione scritta almeno trenta giorni prima della data di rinnovo. Gli studenti che desiderano allontanarsi dalla scuola durante le ore di lezione devono avere un permesso scritto dei genitori. |
daktilo edilmiş, yazılmış(a macchina, al computer) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yazılı metinsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il politico non aveva imparato a memoria il suo discorso, quindi lo lesse da un testo. |
yazı, elyazısı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La scrittura sull'appunto era difficile da leggere. |
yazı yazmaverbo transitivo o transitivo pronominale (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Trovo che scrivere sia un'attività rilassante. |
yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) George sa già scrivere il suo nome. |
süslemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Sonia ha scritto il nome del suo gruppo preferito sul suo zaino. |
tamamını yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Scrivete i vostri appunti sull'esperimento in classe. |
yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (roman, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Elizabeth vuole scrivere un libro. |
(kelimenin) harflerini söylemekverbo transitivo o transitivo pronominale (lettera per lettera) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Come si scrive quella parola? O kelime harf harf nasıl söylenir? |
eleştiri yazmak(recensioni, commenti, ecc.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Jessica scrive recensioni di film per il giornale della sua scuola. |
yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (redigere un testo) (mektup, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ho scritto una lunga email e poi l'ho cancellata. |
yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Scriverò una lettera al mio amico. Arkadaşıma mektup yazacağım. |
(yazı) yazmakverbo intransitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Rachel sta imparando a scrivere. Reyhan, yazı yazmayı öğreniyor. |
kaleme almakverbo intransitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Quando voglio chiarirmi le cose che ho in mente, scrivo. |
mektup yazmakverbo intransitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Non ho mai tempo per scrivere. |
yazmak(rapor, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Scrisse una relazione sull'incidente. |
tablete yazmak(su tavole) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I comandamenti furono scritti su delle tavole che furono portate in chiesa perché tutti potessero vederle. |
cevap yazmak(per iscritto) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Per favore, rispondimi presto. |
yazışmak, mektuplaşmak(scriversi lettere) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
yazmak(libro, poesia, ecc.) (mektup, şiir, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
not etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kaleme almak, yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (edebi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il poeta scrisse il libro nel 1832. |
yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La sua nuova idea è fare un libro sulla storia di Wimbledon. |
kaydetmekverbo transitivo o transitivo pronominale (informatica) (bilgisayar) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il computer sta scrivendo i dati sul disco. |
çabucak yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (a macchina) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Harry ha scritto di getto una bozza approssimativa del testo della sua presentazione. |
hızlı hızlı yazmak/not almakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Si è annotata il suo numero di telefono su un pezzo di carta. |
kağıda dökmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Che idea fantastica! Prendiamo un foglio e prendiamone nota. Dovresti annotarti il numero prima di dimenticartelo. |
yazmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yazmak(scrivere) (kitap, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) È l'autrice di due degli articoli della rivista. |
listeye yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (su una lista) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha scritto latte e formaggio sulla lista. |
göndermek, postalamak, postayla göndermekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Quando arriviamo ti mando una cartolina. |
yazılı ve yeminli ifade, yazılı ve yeminli beyan(hukuk) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il giudice Marshall ha messo in dubbio la validità dell'affidavit. |
resmi istek, talepsostantivo femminile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'agente ha fatto una richiesta scritta per avere rifornimenti. |
yazılı kayıt
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le tribù nomadi lasciano poche testimonianze scritte. |
İtalyan öğrenelim
Artık scritte'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.