İspanyolca içindeki descubierto ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki descubierto kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte descubierto'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki descubierto kelimesi şapkasız, (banka hesabından) fazla para çekme, teşhir edilen, açık, açık, örtüsüz, açık, örtüsüz, açık hava, ortaya çıkarmak, meydana çıkarmak, çıkarmak, keşfetmek, bulmak, arayıp bulmak, öğrenmek, keşfetmek, kaldırmak, keşfetmek, keşfedilmek, öğrenmek, haber(ini) almak, ortaya çıkarmak, meydana çıkarmak, anlamak, idrak etmek, örtüsünü açmak, örtüsünü kaldırmak, yalanı ortaya çıkarmak, bulmak, keşfetmek, ortaya çıkarmak, yeraltında su ya da maden damarı aramak, göstermek, açığa çıkarmak, ortaya çıkarmak, bulmak, anlamak, (aslını) öğrenmek, (doğrusunu) öğrenmek, (gerçeği) bulmak, yüzünü çevirmek, ilk defa göstermek, anlamak, açık yer, meydan, meydana çıkarmak, açığa çıkarmak,, açık hava tiyatrosu, -e açık olan, açıkçı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
descubierto kelimesinin anlamı
şapkasız
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
(banka hesabından) fazla para çekme(bancario) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Solo tengo $5 en mi cuenta; voy a tener que usar el descubierto para pagar las facturas de aquí al día de pago. |
teşhir edilen, açık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Rachel llevaba un vestido veraniego, pero por la noche refrescó, así que se cubrió los hombros descubiertos con un chal. |
açık, örtüsüz
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Antaño, que una mujer fuese a la iglesia con la cabeza descubierta era considerado tabú. |
açık, örtüsüz(pies) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Tenía cortes en los pies descalzos de las piedras puntiagudas. |
açık hava
Me encanta nadar en piscinas al aire libre. |
ortaya çıkarmak, meydana çıkarmak(investigación) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Glenn le dijo a sus padres que había pasado la noche estudiando en casa de un amigo, pero al final descubrieron la verdad. |
çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
keşfetmek, bulmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Acabo de descubrir que mi hermana está embarazada. |
arayıp bulmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Un buen auditor puede descubrir los problemas que ha disfrazado un contador. |
öğrenmek, keşfetmekverbo transitivo (aprender) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ayer descubrió el mundo de los foros en línea. |
kaldırmak(algo) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Descubre la cacerola y deja que la sopa hierva a fuego lento sin la tapa durante diez minutos más. |
keşfetmek(figurado) (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ayer descubrí verdaderos tesoros en la librería de segunda mano. |
keşfedilmekverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La descubrieron en un espectáculo local de aficionados. |
öğrenmek, haber(ini) almakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) ¿Adivina lo que acabo de descubrir escuchando una conversación telefónica? |
ortaya çıkarmak, meydana çıkarmakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El locutor lo descubrió como el autor del libro. |
anlamak, idrak etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Poirot consiguió descubrir el misterio. |
örtüsünü açmak, örtüsünü kaldırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La reina descubrió la nueva estatua. |
yalanı ortaya çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Karen descubrió la mentira de su esposo cuando lo encontró dormido en el parque en vez de en el trabajo. |
bulmak, keşfetmek, ortaya çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Los chicos encontraron un cofre del tesoro en la isla. Çocuklar adada bir hazine buldular. |
yeraltında su ya da maden damarı aramak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El granjero contrató a un hombre para que detectase fuentes de agua subterráneas en sus campos cuando el arroyo empezó a secarse. |
göstermek, açığa çıkarmak, ortaya çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Pronto se mostrará la verdad. |
bulmak(maden, petrol, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El pueblo creció después de que alguien encontrara oro en ese lugar. |
anlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El jefe destapó el negocio paralelo de Daisy de vender equipamiento de oficina, cuando descubrió una de las laptop de la empresa en un sitio de subastas. |
(aslını) öğrenmek, (doğrusunu) öğrenmek, (gerçeği) bulmakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Después de semanas de trabajo el detective finalmente descubrió (or: averiguó) quién era el asesino. Dedektif, haftalar süren çalışmadan sonra nihayet katilin kim olduğunu öğrendi (or: buldu). |
yüzünü çevirmekverbo transitivo (cartas: poner boca arriba) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Pon tus cartas boca abajo sin descubrir ninguna. |
ilk defa göstermek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El Director General develó sus planes para mejorar la empresa. |
anlamak(conclusión) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Encontramos que los dos autos funcionaban igual de bien. Her iki otomobilin de performanslarının aynı olduğunu anladık. |
açık yer, meydan
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ponlo en un lugar despejado para que todos lo podamos distinguir de entre el grupo. Onu meydana koy da bu karışıklığın içinde görebilelim. |
meydana çıkarmak, açığa çıkarmak,
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Los hechos revelan la verdad. Deliller, hakikati gözler önüne serecektir. |
açık hava tiyatrosu
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
-e açık olan
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La infantería quedó expuesta a un ataque. |
açıkçı(finans) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un vendedor al descubierto vende cuando espera que los precios bajen todavía más. |
İspanyolca öğrenelim
Artık descubierto'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
descubierto ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.