İngilizce içindeki stocked ne anlama geliyor?
İngilizce'deki stocked kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte stocked'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki stocked kelimesi stoklanmış, hisse senedi, tahvil, stok, stok, stok, depo malları, envanter, mevcut mal, stoklar, stoklanmış, bulunmak, bulundurmak, stokta bulunmak, boyunduruk, repertuardaki, sıradan, kağıt, soy, nesep, tavuk suyu, silsile, kabza, çiftlik hayvanları, kütük, fotoğraf filmi, gövde, şebboy, çiftlik hayvanlarıyla ilgili, , kızak, takviye etmek, tedarik etmek, sağlamak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
stocked kelimesinin anlamı
stoklanmışadjective (supplied with [sth]) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Agatha looked over the stocked shelves in the pantry, pleased that she had such a good supply of provisions. |
hisse senedi, tahvilnoun (finance: equity) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The company will issue stock and cease to be a private firm. Şirketin statüsü, hisse senedi ihraç ettikten sonra özel şirket olmaktan çıkacaktır. |
stoknoun (uncountable (store of merchandise) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Do we have enough large sizes in stock? |
stoknoun (supply) (tedarik) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) We have a good stock of farm tools and seeds. |
stok, depo malları, envanter, mevcut malnoun (merchandise on hand) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Our stock is low because Christmas is only days away. Stoğunuzda yeterli sayıda büyük beden kıyafet bulunuyor mu? |
stoklarplural noun (for-sale inventories) (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) |
stoklanmışnoun as adjective (item: from existing stock) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) It is not a special order, but a stock item. |
bulunmak, bulundurmak, stokta bulunmaktransitive verb (carry merchandise) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) We stock a wide selection of musical instruments. Stoğumuzda çok çeşitli müzik aleti bulunmaktadır. |
boyundurukplural noun (punishment device) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
repertuardakiadjective (of theater, repertory) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The actor will tour with a stock company this summer. |
sıradanadjective (ordinary, common) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The stock image of the Devil is of a horned man with a pitchfork. |
kağıtnoun (paper) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) We should print the announcement on a good, heavy stock. |
soy, nesepnoun (uncountable (ancestry) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) He comes from poor but noble stock. |
tavuk suyunoun (broth) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The chicken stock will give the rice a nice taste. |
silsilenoun (uncountable (lineage) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) His stock can be traced back to a small town in Ireland. |
kabzanoun (part of a shotgun) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The stock of the shotgun had notches representing the coyotes he had shot. |
çiftlik hayvanlarınoun (livestock) (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) All of our stock are purebred animals. |
kütüknoun (piece of wood) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
fotoğraf filminoun (photographic film) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
gövdenoun (plant: source of cuttings) (bitki) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
şebboynoun (flower: Gillyflower) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çiftlik hayvanlarıyla ilgilinoun as adjective (of livestock) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The farmer hired a new stock hand. |
plural noun (frame holding an animal still) |
kızakplural noun (frame for a boat under construction) (gemi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
takviye etmektransitive verb (replenish) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) When the truck unloads we can stock the shelves with new merchandise. |
tedarik etmek, sağlamaktransitive verb (supply) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The relief agency will stock the mission with food and other supplies. |
İngilizce öğrenelim
Artık stocked'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
stocked ile ilgili kelimeler
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.