İngilizce içindeki squash ne anlama geliyor?
İngilizce'deki squash kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte squash'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki squash kelimesi ezmek, bastırmak, duvar tenisi, kabak, balkabağı, şekerli meyve suyu, sıkışma, kabak, sakız kabağı, bastırma, sıkışmak, (ayaklanma, vb.) bastırmak, ezmek, rezil etmek, tıkıştırmak, sakızkabağı, balkabağı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
squash kelimesinin anlamı
ezmek, bastırmaktransitive verb (press flat) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
duvar tenisinoun (racket game) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Gavin plays squash every Wednesday. |
kabak, balkabağınoun (vegetable: gourd) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Squash are normally harvested in the autumn. |
şekerli meyve suyunoun (UK (fruit syrup drink) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tom gave the children glasses of squash. |
sıkışmanoun (crush in confined space) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) It was a bit of a squash to get six people in the car, but they managed it. |
kabak, sakız kabağınoun (plant) (bitki) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bastırmanoun (microscope specimen: preparation method) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sıkışmak(fit into tight space) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) The crowd of people squashed into the small room to hear what the politician had to say. |
(ayaklanma, vb.) bastırmaktransitive verb (opposition, revolt) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
ezmektransitive verb (crush, squeeze) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The large stone fell on Emily's hand, squashing her fingers. |
rezil etmektransitive verb (humiliate) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The teacher squashed the student with a stinging retort. |
tıkıştırmak(compress to make fit) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Patrick squashed the clothes into the suitcase. |
sakızkabağınoun (small marrow-like vegetable) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Acorn squash's small cavity makes it suitable for stuffing, while butternut squash is better mashed. |
balkabağınoun (marrow-like vegetable) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) We had a delicious butternut squash soup for dinner last night. |
İngilizce öğrenelim
Artık squash'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
squash ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.