Endonezya içindeki ikan lumba-lumba ne anlama geliyor?

Endonezya'deki ikan lumba-lumba kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ikan lumba-lumba'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki ikan lumba-lumba kelimesi yunus anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

ikan lumba-lumba kelimesinin anlamı

yunus

noun

Bahkan, ada yang tidak mau menonton pertunjukkan berikutnya, yaitu pertunjukkan ikan lumba-lumba, supaya mereka dapat terus berinteraksi dengan ikan-ikan pari stingray itu.”
Hatta bazıları, sırf iğneli vatozlarla biraz daha vakit geçirmek için hemen yandaki yunus gösterisini kaçırırlar.”

Daha fazla örneğe bakın

DL: Dia melihat ikan, lumba-lumba, paus, hiu, dan bahkan beberapa penyu.
DL: Balıkları gördü, yunusları, balinaları, köpek balıklarını ve hatta deniz kaplumbağalarını.
Namun setidaknya ditandai dengan benar, dan Anda tidak lagi membeli daging ikan lumba-lumba beracun.
Fakat en azından düzgünce etiketli,... ...ve artık toksik yunus eti yerine... ...satın alabiliyorsunuz.
Setelah gelap ikan lumba-lumba predator keluar dari persembunyian siang harinya diantara bebatuan.
Karanlık çökünce avcı lambuga, gün boyunca saklandığı kayaların arasındaki ininden çıkar.
Namun setidaknya ditandai dengan benar, dan Anda tidak lagi membeli daging ikan lumba- lumba beracun.
Fakat en azından düzgünce etiketli,...... ve artık toksik yunus eti yerine...... satın alabiliyorsunuz.
Memang, dalam fauna, binatang-binatang dapat bertukar keterangan tanpa kata: burung-burung menyanyi, singa mengaum, ikan lumba-lumba bersiul, kumbang menari.
Kendi alemlerinde sözcükler olmaksızın hayvanların da iletişim kurmayı başardıkları bir gerçektir: Kuşlar öter, aslanlar kükrer, yunuslar ıslık çalar, arılar dans eder.
Bahkan, ada yang tidak mau menonton pertunjukkan berikutnya, yaitu pertunjukkan ikan lumba-lumba, supaya mereka dapat terus berinteraksi dengan ikan-ikan pari stingray itu.”
Hatta bazıları, sırf iğneli vatozlarla biraz daha vakit geçirmek için hemen yandaki yunus gösterisini kaçırırlar.”
Di New Bedford, ayah, kata mereka, berikan paus untuk dowers untuk anak perempuan mereka, dan sebagian dari keponakan mereka dengan beberapa ikan lumba- lumba sepotong -.
New Bedford, babalar, diyorlar, kızlarını dowers için balinaların vermek ve birkaç domuzbalıkları bir parça ile yeğenleri kapalı bölümü.
”Selama ini hanya simpanse, ikan lumba-lumba, dan gajah yang dianggap mempunyai kemampuan seperti manusia untuk mengenali tubuh mereka di depan cermin,” kata laporan Reuters.
Reuters şöyle bildiriyor: “İnsanlar gibi kendini aynada tanıma becerisinin sadece şempanze, yunus ve fillerde olduğu düşünülüyordu.”
'Tentu saja tidak, " kata Turtle Mock: " mengapa, jika ikan datang kepadaKU, dan mengatakan bahwa dia akan perjalanan, saya harus mengatakan " Dengan apa ikan lumba- lumba? " ́
'Tabii ki,'Sahte Kaplumbağa şunları söyledi: ́neden, bir balık ME geldi ve bana o bir yolculuğa gidiyordu, ben " ne porpoise ile? " mi demeliyim? ́
Ini termasuk sayap pesawat terbang yang mempunyai ciri-ciri seperti dimiliki burung, kapal selam yang dibentuk seperti ikan lumba-lumba, dan bangunan-bangunan beton yang dirancang seperti tulang-tulang manusia.
Bunlar, kuşlardaki kanatların özelliğiyle, uçakların kanatlarını, yunus balığı şeklinde düzenlenmiş denizaltıları ve insan iskeleti gibi beton yapıları kapsar.
Tapi yang berdarah dingin, mereka tidak memiliki kebutuhan energi yang tinggi dari ikan paus, lumba-lumba dan gannets.
Bu soğukkanlı canlıların balina, yunus ve sümsük kuşları kadar enerjiye ihtiyacı yoktur.
Ikan paus, singa laut, anjing laut, ikan lumba-lumba, rusa, beruang, dan elang adalah teman-teman kami dengan latar belakang pegunungan yang megah, gua-gua yang terpencil, dan teluk yang tenang, dipenuhi dengan pohon cedar, cemara, dan Douglas firs raksasa (semacam pohon raksasa).
Sedir, çam ve dev köknar ormanlarıyla örtülü görkemli dağların, kuytu koyların, sakin körfezlerin fon oluşturduğu çevrede, balinalar, ayıbalıkları, foklar, domuzbalıkları, geyikler, ayılar ve kartallar bize arkadaşlık ettiler.
Sebenarnya adalah nama ikan, betuknya seperti lumba-lumba kecil
Balığın adı, aslında. ama türü küçük yunus
Cahaya tidak menembus ke bawah permukaan air, jadi makhluk-makhluk laut seperti ikan paus dan lumba-lumba dan bahkan 800 spesies ikan berkomunikasi dengan suara.
Işık, su yüzeyinin altına nüfuz etmez, bu yüzden balinalar ve yunuslar gibi okyanus yaratıkları, ve hatta 800 balık türü ses ile iletişim kurarlar.
Pemandu kami memberi tahu bahwa selain lumba-lumba hidung-botol dan lumba-lumba biasa, kami mungkin akan melihat ikan paus pembunuh dan ikan paus pilot—semuanya masih berkerabat dengan lumba-lumba.
Rehberimiz bize şişe burunlu ve bayağı yunusların yanında, yunuslarla akraba olan katil balinaları ve kılavuz balinaları da görebileceğimizi söylüyor.
Selain ikan hiu, perairan ini juga dihuni oleh lumba-lumba, sehingga menangkal mitos bahwa di mana ada lumba-lumba, di situ tidak akan ada ikan hiu.
Bu sularda köpekbalıkları yunuslarla birlikte yaşıyor, böylece ‘yunusun olduğu yerde köpekbalığı olmaz’ sözünü çürütüyorlar.
Ketika ikan jauh ke laut, lumba-lumba besar membutuhkan ketekunan melacak mereka.
Yunusların bu sürüleri bulabilmesi için oldukça azimli ve kararlı olması şart.
Lumba- lumba itu memakan ikan yang mendapatkan PCB dari plankton, dan PCB itu karena dapat larut dalam lemak tertimbun dalam lumba- lumba ini.
Planktonlardan ve bu PCB lerden yunuslar...... balıkları yiyiyorlar... ve bu yağda çözünmeye başlayan...... bu yerde yunuslar toplanıyorlar.
Penyelidikan yang dilakukan baru-baru ini telah memperlihatkan bahwa ikan paus dan lumba-lumba yang ditangkap di lepas pantai Jepang sangat terkontaminasi oleh DDT, dioksin, PCB, dan metilmerkuri.
Yakın zamanda yapılan araştırmalar Japon sahillerinin açığında yakalanmış balina ve yunusların DDT, dioksin, poliklorodifenil ve metil cıva ile yüksek oranda kirlenmiş olduklarını gösterdi.
Walaupun namanya daging ikan paus, namun itu daging lumba-lumba.
Balina etine etiket yapıştırılmasına rağmen, onlar yunus etiydi.
Walaupun namanya daging ikan paus, namun itu daging lumba- lumba.
Balina etine etiket yapıştırılmasına rağmen, onlar yunus etiydi.
Aku ikan gupi, mencoba berteman dengan lumba-lumba.
Bir yunusla çiftleşmeye çalışan bir gupiyim ben.
( JULIE ) Mereka terlihat seperti lumba-lumba dan ikan paus!
Aynı yunuslar ve balinalar gibi!
Konon, pada tahun 1950-an, lumba-lumba menggiring ikan ke air yang dangkal —kebiasaan yang sekarang masih bisa kita lihat.
Bazıları yunusların 1950’lerde balıkları suyun sığ kısımlarına yönlendirdiğinden bahseder ki yunusların bu davranışına günümüzde de rastlanmaktadır.
Dan pria itu pun pergi menjauh karena hari itu adalah perjalanan melautnya yang terakhir, dan dia tahu lumba- lumba menakuti ikan.
Rehber uzaklaşmış. çünkü bu son gezisiymiş ve biliyormuş ki balıklar yunuslardan korkup kaçarlar.

Endonezya öğrenelim

Artık ikan lumba-lumba'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.