İzlandaca içindeki Benjamín ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki Benjamín kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte Benjamín'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki Benjamín kelimesi Bünyamin anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
Benjamín kelimesinin anlamı
Bünyaminproper |
Daha fazla örneğe bakın
12 Þegar Jósef sá að Benjamín var í för með bræðrum sínum bauð hann þeim í hús sitt og hélt þeim veislu. 12 Yusuf, Benyamin’in ağabeyleriyle beraber geldiğini görünce, onları evinde verdiği bir ziyafete davet etti. |
8 Og margt fleira kenndi Benjamín konungur sonum sínum, sem ekki er skráð í þessari bók. 8 Ve Kral Benyamin bu kitapta yazılmayan daha başka birçok şeyleri de çocuklarına öğretti. |
Nú var Benjamín orðinn í uppáhaldi hjá Jakob föður þeirra og þeir vissu að hann myndi trauðla leyfa honum að fara. O sırada Benyamin babalarının en gözde çocuğu olmuştu ve Yakub’un onun kendileriyle gitmesini istemeyeceğini biliyorlardı. |
Est 8:1, 2 – Hvernig rættist spádómurinn sem Jakob bar fram á dánarbeðinu um að Benjamín myndi ,skipta herfangi á kvöldin‘? Es 8:1, 2—Yakup’un ölmeden önce Benyamin’le ilgili söylediği “akşam ganimeti bölüşecek” sözleri nasıl gerçekleşti? |
1 Og svo bar við, að þegar Mósía hafði gjört það, sem faðir hans hafði fyrir hann lagt, og látið boð út ganga um allt landið, tók fólkið að safnast saman hvaðanæva að úr landinu til að halda til musterisins og hlýða á orðin, sem Benjamín konungur hugðist mæla. 1 Ve öyle oldu ki Mosiya, babasının emrettiği şekilde ülkenin her yanına haber saldıktan sonra halk ülkenin her yanından toplandı, tapınağa çıkıp Kral Benyamin’in kendilerine söyleyeceği sözleri duymak üzere bir araya geldi. |
7 Vegna þess að fjöldinn var svo mikill, að Benjamín konungur gat ekki kennt þeim öllum innan veggja musterisins, lét hann reisa turn, til að þegnar hans gætu heyrt orðin, sem hann hugðist mæla til þeirra. 7 Çünkü kalabalık öylesine büyüktü ki Kral Benyamin’in herkese tapınağının duvarları içinde öğretebilmesi olanaksızdı; bu yüzden söyleyeceği sözleri halkının duyabilmesi için bir kule diktirdi. |
Benjamín á son sem er með vöðvavisnun og Asperger-heilkenni. Berk’in oğlunda kaslarda güçsüzlüğe yol açan kas distrofisi ve otistik bozukluklardan biri olan Asperger sendromu var. |
Benjamín brosir og segir: „Ég þekki flugstjórann mjög vel. Hakan gülümsüyor ve şöyle diyor: “Çünkü pilotu çok iyi tanıyorum. |
1 Og nú bar svo við, að þegar Benjamín konungur hafði þannig talað til þjóðar sinnar, sendi hann út á meðal þeirra, því að hann þráði að vita, hvort þeir tryðu þeim orðum, sem hann hafði mælt til þeirra. 1 Ve şimdi, öyle oldu ki Kral Benyamin halkına böyle konuştuktan sonra, söylediği sözlere halkının inanıp inanmadığını halkından öğrenmek isteyerek aralarına haber saldı. |
18 En hvað um hinn eina albróður Jósefs, Benjamín, sem kostaði ástkæra konu Jakobs, Rakel, lífið að fæða? 18 Zor doğumuyla, Yakub’un sevgili karısı Rahel’in ölümüne neden olan Yusuf’un biricik öz kardeşi Benyamin için ne diyelim? |
Benjamín konungur skráir nöfn fólksins og tilnefnir presta til að kenna því — Mósía ríkir sem réttlátur konungur. Kral Benyamin halkın adlarını kaydeder ve onlara öğretmek üzere rahipler atar—Mosiya adil bir kral olarak hüküm sürer. |
Hinir heilögu verða synir og dætur Krists með trú sinni — Þeir verða kallaðir í nafni Krists — Benjamín konungur hvetur þá til að vera staðfastir og óbifanlegir og ríkir af góðum verkum. Azizler iman yoluyla Mesih’in oğulları ve kızları olurlar—O zaman Mesih’in adıyla anılırlar—Kral Benyamin onları iyi işler yapmakta kararlı olmaya ve sarsılmamaya teşvik eder. |
15 Og svo bar við, að þegar Benjamín konungur hafði lokið máli sínu við son sinn, fól hann honum á hendur öll málefni ríkis síns. 15 Ve öyle oldu ki Kral Benyamin oğluna bu söylediklerini bitirdikten sonra, krallığın bütün işlerinin sorumluluğunu ona verdi. |
Hverju nú á tímum samsvarar sérstök velvild Jósefs við Benjamín? Benyamin’in özel şekilde kayrılması, bugün hangi duruma işaret eder? |
Svo dæmi sé tekið spurði hann Samúel: „Er ég ekki aðeins Benjamíníti, af minnsta ættbálki Ísraels? Er ætt mín ekki sú lítilmótlegasta meðal allra ættanna í Benjamín? Örneğin Samuel’e şöyle demişti: “Ama ben İsrail’in en küçük kabilesi olan Benyamin’denim. . . . . Ailem de Benyamin kabilesindeki en önemsiz aile. |
Benjamín konungur kennir sonum sínum tungu feðra sinna og spádóma — Trúarbrögð þeirra og menning hefur varðveist vegna þeirra heimilda sem geymst hafa á ýmsum töflum — Mósía er valinn konungur og honum falin umsjón með heimildunum og fleiru. Kral Benyamin oğullarına atalarının dilini ve peygamberliklerini öğretir—Onların dini ve uygarlığı çeşitli levhalar üzerinde tutulan kayıtlar sayesinde korunmuştur—Mosiya kral seçilir ve kayıtlar ve başka diğer şeyler ona emanet edilir. |
Jósef var þá matvælaráðherra en þeir þekktu hann ekki. Hann sakaði þá um njósnir og sagði þeim að leita ekki ásjár hjá sér aftur nema þeir kæmu með yngsta bróður sinn, Benjamín. Yusuf olduğunu fark etmedikleri yiyecek işlerinden sorumlu kişi, onları casusluk yapmakla suçladı ve en küçük kardeşleri Benyamin’i getirene dek kendisinden tekrar yardım dilememelerini onlara söyledi. |
Við erum róleg eins og Benjamín vegna þess að við þekkjum Jehóva, himneskan föður okkar, mjög vel. Biz de Hakan gibi sakin kalabiliyoruz, çünkü gökteki Babamız Yehova’yı çok iyi tanıyoruz. |
6 Og þetta eru orðin, sem Benjamín konungur vildi heyra frá þeim, og því sagði hann við þá: Þér hafið mælt þau orð, sem ég vildi heyra, og sáttmálinn, sem þér hafið gjört, er réttlátur sáttmáli. 6 Ve şimdi, bunlar Kral Benyamin’in onlardan duymak istediği sözlerdi; ve bu yüzden onlara şöyle dedi: Siz benim duymak istediğim sözleri söylediniz ve yaptığınız bu antlaşma doğru bir antlaşmadır. |
9 Og svo bar við, að þegar Benjamín konungur hafði lokið við að kenna sonum sínum, tók hann að eldast og sá, að brátt gengi hann veg allrar veraldar. Hann taldi því ráðlegt að veita einum sona sinna konungdóminn. 9 Ve öyle oldu ki Kral Benyamin oğullarına öğretmeyi bitirdikten sonra yaşlandı ve çok yakında kendisinin bütün dünyanın gittiği yoldan gideceğini anladı; bu yüzden krallığı oğullarından birine teslim etmesi gerektiğini düşündü. |
Bræðurnir komust heim og með erfiðismunum töldu þeir Jakob á að leyfa sér að taka Benjamín með sér til Egyptalands. Ağabeyleri eve döndüler ve Benyamin’i Mısır’a götürmelerine izin vermesi için babaları Yakup’u zar zor ikna ettiler. |
17 Því að sjá. Benjamín konungur var aheilagur maður, og hann ríkti yfir fólki sínu í réttlæti, margir heilagir menn voru í landinu, og þeir mæltu Guðs orð með bkrafti og valdi, og þeir voru mjög chvassyrtir vegna þrjósku fólksins — 17 Çünkü işte, Kral Benyamin kutsal bir adamdı ve halkını doğrulukla yönetiyordu; ve ülkede birçok kutsal adam vardı ve Tanrı sözünü büyük güç ve yetkiyle konuşuyorlardı; ve halkın dik kafalılığı yüzünden çok sert konuşuyorlardı— |
Við tökum þó undir með Benjamín konungi, sem sagði: ... ‚Ég er haldinn alls kyns veikleika á sálu og líkama eins og þér sjálfir. Engu að síður hefur [Drottinn] valið mig ... og faðir minn vígt mig ... og ég hef notið verndar og varðveislu hins óviðjafnanlega kraftar hans til að þjóna yður af öllum þeim mætti, huga og styrk, sem Drottinn hefur léð mér‘ (Mosiah 2:11).“ Buna rağmen, şu sözleri söyleyen Kral Benyamin’e katılıyoruz, ... ’Ben de sizler gibi bedenin ve aklın her türlü kusurlarına maruz kalan bir kişiyim; yine de bu halk tarafından seçilerek babam tarafından kutsandım, ... ve Rab’bin bana bağışladığı güç, akıl ve kuvvetle size hizmet edebilmek için O’nun eşsiz gücüyle korunup esirgendim’ (Mosiya 2:11).” |
5 Eftir að Hiskía hafði látið halda vikulanga páskahátíð í Jerúsalem „fóru allir þeir Ísraelsmenn, sem höfðu verið viðstaddir, út í borgir Júda. Þeir brutu sundur merkisteinana, hjuggu niður Asérustólpana og rifu niður fórnarhæðirnar og ölturun alls staðar í Júda, Benjamín, Efraím og Manasse.“ 5 Hizkiya’nın Yeruşalim’de düzenlediği yedi günlük görkemli Fısıh bayramının ardından “orada bulunan İsrailliler Yahuda şehirlerine gittiler; tüm Yahuda, Benyamin, Efraim ve Manasse topraklarında dikili taşları parçalayıp kutsal direkleri yıktılar, yüksek yerlerin ve sunakların hepsini tamamen yıkıp yok ettiler” (2. |
16 En þegar Asa kom heim, eftir að hafa unnið sigurinn, sendi Jehóva Asarja á fund konungsins og lét hann segja: „Hlýðið á mig, þér Asa og allur Júda og Benjamín. 16 Bununla birlikte, Asa zaferle döndüğünde, Yehova Azarya’yı kralı karşılamaya göndererek şunları söylemesini istedi: “Ey Asa, ve bütün Yahuda ve Benyamin, beni dinleyin; siz RAB ile beraber oldukça o sizinle beraberdir; ve siz onu ararsanız, kendisini size buldurur; fakat siz onu bırakırsanız, sizi bırakır.” |
İzlandaca öğrenelim
Artık Benjamín'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.